عدالت adalet

عدالت adalet

Ankara Kalesi

Ankara Kalesi

قلعه آنکارا

Ankara Kalesi: Frigya Kralı Midas tarafından M.Ö. sekizinci asırda yaptırılan kalenin; Galatlar, Romalılar, Bizanslılar ve İslam orduları tarafından genişletildiği, Selçuklular tarafından tamir edildiği biliniyor. Kalede Hititlere ait eserlerin bulunuşu, Hititler zamanında yapıldığına işarettir. Eshab-ı kirama ait çok sayıda kabirlerin bulunduğu, fakat zamanla izlerinin kaybolduğu tahmin edilmektedir. Ankara kalesinin iki burcu vardır. Kuzeydeki burç kısmen tamir görmüştür. Burada Türk bayrağı dalgalanır. Güneydeki burç ise tamire muhtaçtır. Kaleden Ankara şehrinin yüzde doksanını seyretmek mümkündür.

654 senesinde İslam ordusu Ankara Kalesini fethetmiş, Harun Reşid zamanında ise Ankara ilinin tamamı Bizanslılardan alınmıştır. Ancak 1101de tekrar Bizansın eline düşmüş, 1073de ise Selçuklular kaleyi ve şehri yeniden almışlardır.

Ankara Kalesi başlı başına bir tarihtir. Kale iç ve dış olarak iki kısımdır. Dış kale eski Ankarayı yürek biçiminde kuşatır. İç kale dört katlıdır. Ankara taşı ve spoliyen taşından yapılmıştır. Dış kapı ve Hisar kapısı olarak iki kapısı ve 42 kulesi vardır. Kalede 17. asırda 86 top, 170 çeşme ve 3 bin kuyu vardı. Deniz seviyesinden yüksekliği 978 metredir.

Eskiden Ankara kalesinden inen surlar ovaya kadar yayıldığından, eski Ankara, surlar içinde kalırdı. Bugün bu surlardan hiç eser kalmamıştır. Eski Ankarada dar sokaklar, dik ve kıvrıntılı yollar, kerpiç ve ahşap evler çoğunluktadır.

 Son senelerdeki hızlı şehirleşme sebebiyle, eski Ankaraya ait evler, mezarlıklar, çeşmeler, hatta cami ve medreseler kaybolup gitmiştir. Eski Ankara; Hacıbayram, Çankırı Kapı, Ulus ve İtfaiye Meydanı, Erzurum Caddesi ve Kayabaşı Mahallesi ile sınırlıydı.

Elmadağ menbaları muntazam kanallarla eski Ankaraya ve hatta şehrin kale kısmına kadar çıkartılmıştır. Kayaş vadisi ve Üregel köyü civarındaki Hanım Pınarı, Cebeci ve alt kısmının su ihtiyacını karşılamıştır. Şehirde valilik yapan Abidin Paşa ise Atpazarına su çıkartmıştır. Eskiden bugünkü Ulus Meydanında büyük bir mezarlık bulunuyordu. Eski Ankaradan birkaç cami ve eser hariç, hemen hemen hiçbir şey kalmamıştır.

Evliya Çelebinin kaleminden Ankara şöyle anlatılır: 6600 kadar mamur hanesi vardır. 200 aded sebili, 200 dükkanı bulunur. Süslü bir bedesteni, dört tane zincirli kapısı vardır. Çarşılarının ekserisi yüksek yerlerde kurulmuştur. Uzun çarşı, Atpazarı, Kalealtıpazarı çok kalabalık olan pazarlardandır. Ana caddeleri, mahalle arası sokaklarına temiz, beyaz taştan yapma kaldırım döşelidir. Ayan ve eşrafı bilgin, şairleri çok fazladır. Bini aşkın iyi yetiştirilmiş ve Kuran-ı kerimi ezberinde tutabilen çocukları bulunmaktadır. Kadınları rengarenk yumuşak ferace giyip, gayet edepli gezerler. Tiftik keçisinin pastırması lezzetli ve nefis kokuludur. Çünkü keçileri, dağlarında pırnar yaprağı yerler. Tiftik keçisi beyaz, süt gibi olup, onun gibi beyaz bir mahluk dünyada
yoktur                           

  porfosor doktor moharram saeidi                        


https://get.cryptobrowser.site/2738817
نویسنده: atila ׀ تاریخ: شنبه 3 دی 1390برچسب:, ׀ موضوع: <-CategoryName-> ׀

درباره وبلاگ

Welcome to the blog of justice


لینک دوستان

لینکهای روزانه

جستجوی مطالب

طراح قالب

CopyRight| 2009 , adalet.LoxBlog.Com , All Rights Reserved
Powered By LoxBlog.Com | Template By: NazTarin.COM